Scrum 1990’lı yılların başından beri yazılım geliştirme süreçleri için bir çerçeve olarak kullanıla gelmişse de aslında Rugby oyunundan esinlenerek Scrum fikirini ortaya atan Harvard Business Review’da 1986 yılında yer alan “yeni yeni ürün geliştirme oyunu” isimli makeleleri ile Hirotaka Takeuchi ve Ikujiro Nonaka’dır. Ikujiro Nonaka’nın yayınları çoğunlukla organizasyonlar, stratejiler ve pazarlama üzerinedir. Scrum’ın esin kaynağı olan yayınları da ürün geliştirmeye yeni bir yaklaşım olarak sunulmuştur. Nonaka bilgisayar kullanmadan çalışır ve ona göre Scrum, yazılım geliştirme ile dolaylı olarak ilişkilidir, Scrum doğrudan liderlik ve dünyanın en iyi şirketlerinin işletilmesi ile ilgilidir. 2 dünya savaşından sonra Japon hükümeti kendisini savaşın kaybedilme nedenlerini analiz etmesi için tutmuştur. Profesör Takeuchi, Harvard Business School sınıf derslerinde scrum anlatmaktadır. Ona göre başarı, her zaman, cross-functional takımların yoğun şekilde birlikte çalışmasıyla sürekli iyileşmesine bağlıdır. Bu scrum’dır.
Hirotaka Takeuchi ve Ikujiro Nonaka “The new new product development game” başlıklı makalelerinde, ürün geliştirmenin ‘bayrak yarışı” modelini bırakması gerektiğini tıpkı Rugby oyununda olduğu gibi takım halinde topu ileri geri salınımlar ile çizginin arkasına taşıma yaklaşımının benimsenmesi gerektiğini yazmışlardır.
Scrum’ın köklerini ve ilerleyişini incelediğinizde, bilimsel bir çalışma ve derin bir felsefe görürsünüz. Scrum kelimesini ilk kullanan Hirotaka Takeuchi ve Ikujiro Nonaka Toyota, Honda, Canon, Fuji-Xerox, 3M, HP gibi organizasyonları inceleyerek ürün geliştirme yaklaşımlarındaki ortak noktaları belirlemeye çalışmışlardır.
1990’lı yıllarda ise Ken Schwaber, Jeff Sutherland, John Scumniotales ve Jeff McKenna bu yaklaşımı kullanmaya başlarlar. 1995’de Ken Schwaber ve Jeff Sutherland Scrum’ı anlatan bir metin kaleme alırlar.
Scrum, agile yaklaşımın şemsiyesi altındaki bir çerçevedir. Scrum, 1990’ların başından beri karmaşık ürün geliştirme sürecini yönetmek için kullanılan bir süreç çerçevesidir. Scrum’ı bir metodoloji yerine çerçeve olarak algılamak gerekir. Metodolojiler, sıkı ve zorunlu bir dizi prosedürleri beraberinde getirirler; yaratıcılığın, düşünmenin ve otonominin yerine aşamalar, görevler, zorunlu bürokratik işler, teknikler ve araçlar tanımlarlar. Metodolojiler, baştan tanımlanmış bir dizi kural üzerine kurulmuştur. Bir ön kabul ile metodolojinin takip edilmesi halinde herkesin rahat hissedeceği bir ortam oluştururlar, önemli olan sadece metodolojinin takip edilmesidir, işin sonucu değildir. Bu yüzden Scrum’ı bir metodoloji olarak algılamamak gerekir. Scrum deneyselcilik üzerine kurulmuş bilimsel bir süreç çerçevesidir.
Scrum’ı doğru olarak algılamak için en temelde ezbere uygulanamayacak kadar derin olduğunun farkına varmak gerekir. Waterfall düşünce ve çalışma biçimine alışmış bir yaklaşım, Scrum’ı ezberleyecek ve sanki bir dizi prosedürü yerine getiriyormuş gibi davranacaktır. Oysa gözlem ve adaptasyon ezberlenemez.
